3 Ağustos 2012 Cuma

Oğluma...

* 01.08.2012 günü kaleme aldım.

Kont;
Sen her şeyin başlangıcısın...
Sen mutluluğumsun...
Sen huzurumsun...

Senden sonra o kadar çok şey değişti ki hayatımızda Kont, evimizi değiştirdik. İşimizi ve okulumuzu değiştirdik.

Arkadaş çevremizi değiştirdik. Tüm hobilerimizi değiştirdik ve tüm fobilerimizi...
İçimdeki merhameti değiştirdin. Vicdanımı değiştirdin. An'ı yaşamayı öğrettin ve farkında olmayı...

Hayata bakış açımı değiştirdin. Likya ve sana bir şey olacak diye korkmayı ve ön görüşlü olmayı, dikkat etmeyi öğrettin.

Sevilmeyi, her durumda karşılıksız sevilmeyi öğrettin.

Sadece bir köpek olmadığını öğrettin. Bir çok insandan daha anlayışlı olduğunu, bir bakışım ile hatanı düzeltebildiğini gösterdin.


Bir çok insanın karmaşıklaştırdığı bu hayatın aslında çok kolay olduğunu sevgi ile her şeyin çözülebileceğini, küslüğün olmadığı bir hayatı öğrettin.

Kuru ekmek yerken bile nasılda mutlu olduğunu o ahenkle sallanan kuyruğun ile gösterdin.

Ağladığımda patini avcuma koyarak dostluğunu gösterdin.

Mutlu anlarımda sevincimi paylaşırcasına zıplayıp sarılarak gösterdin.

Kısacık ayrılıklarda bile böylesine özlenmeyi, sendeki değerimi dönüşlerimdeki neşe dolu karşılamalarında gösterdin.

Sen bana çok şey öğrettin Kont, her yerde yazdığım gibi sen benim İlk göz ağrım, hem öğretmenim hem de öğrencim, hayatımın en ışıltılı hediyesisin.

Kimse yokken sen vardın Kontini! Defalarca ölümden döndün… Bırakmadın beni.
Geldiğinde bebektin 2.5 aylık bir bebek.... Bugün ise 2 yaşın bitiyor. 
Çabucak geçti yıllar, oğlum. 
Önümüzdeki yeni yaşların için ilk olarak sağlık ve sonra tüm ömründe benimle olmanı diliyorum. 
Şimdi dizimin dibinde uyuyorsun, bana sıcaklığını ve tüm olumlu enerjini aktarıyorsun. 
Likya ve sen; hep benimle, bizimle olun olur mu?

Enerjin, gülen gözlerin, sarkık kulakların, pembe dilin, ıslak burnun, sevildiğini bilen şımarık tavırlarınla, kocaman cüssen ve kocaman yüreğinle seni çok seviyorum. İyi ki doğdun ve iyi ki biz o gün seni evimize getirdik.