5 Ağustos 2012 Pazar

* Engelli Bir Köpek Sahibi ile Röportajımız *

- Merhaba Nihal Hanım sizi biraz tanıyabilir miyiz? 
Manavgat’ta yaşıyorum.32 yaşındayım. Özel bir şirkette çalışıyorum. Retriever Türkiye ailesinin bir üyesiyim ve aynı sitede moderatörlük yapıyorum.
- Hayvanlara karşı olan sevginizin geçmişi nedir, nasıl başladı? 
Herhangi bir geçmişi yok. Kendimi bildim bileli severim. Ailemin ve benim baktığımız tek evcil hayvanımız muhabbet kuşumuzdu. Ailem beni yetiştirirken
asla hayvanlara karşı nefretle büyütmemeleri onlara karşı olan ilgime ve sevgime en büyük etken diye düşünüyorum.
Şu anda da Leo (3,5 yaşında) ve Melo (tahmini 8-10 aylık) isminde 2 erkek köpeğim var. Ayrıca işyerimde 2 köpeğimizin bakımları da bana ait.
- İki erkek köpeğiniz var, biri engelli. Onlarla hayat nasıl geçiyor? İki erkek zor olmalı…
İki erkekle yürüyüş yapmak zor oluyor ama zamanla onlar sahibine, sahibinin ses tonuna, yönlendirmelerine alışıyorlar. Sahibi de köpeklerinin isteklerine. Leo’da bunları bildiğim için Melo’da zorlanmadım.

- Engelli köpeğiniz, Melo' nun geçmişi nedir? 
Trafik kazası sonucu sol arka bacağı tamamen ezildi ve mecburen kesilmek zorunda kalındı. Nisan 2012 de geldi bize ve o gün bugün hala bizimle beraber. Herhangi bir ırka mensup değil Melo. Melez tabir ettiğimiz kırma bir ırk. Bu yüzden geçtiğimiz ay kısırlaştırma operasyonu geçirdi.
- Diğer köpeğiniz, Leo bu durumu nasıl karşıladı?
3 yaşına kadar evin, bahçenin, ailenin hatta mahallenin ve komşuların bile gözdesiyken bir anda ilgi bölünüyor. Hatta sizinle sürekli konuşan, beraber gezintilere çıkan, masajlar yapan anneniz evin yeni üyesi ile de konuşuyor artık. 
Masajlar ve sevgi ona da veriliyor hatta size olandan farksız. 
Tabi bunlar biraz kıskançlıklara sebep oldu ama asla kavga olmadı. Leo bu yüzden özel bir köpek. Kardeşini bir anda benimsemesi elbette kolay olmadı ama başardı. 
Hatta 3 yaşına gelmiş ve o güne kadar yemeğini sadece kendisi yiyen bir köpek asla mama tabağındaki bir yemeği paylaşmaz yada çok nadirdir paylaşan. 
İşte Leo hiçbir zaman bu yüzden kardeşine kızmada hatta beraber yemeye izin bile verdi. 
Hala biraz kıskançlık var ama artık onlar iki kişilik sürü oldular.
- Engelli bir köpeğe bakmanın olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Birbirlerine çok alıştıkları için ayrı ayrı gezintilere çıkaramıyorum. 
Çünkü evde kalan çok ağlıyor ve bu da genelde Melo oluyordu. 
Sağlıklı bir köpekle yürüyüş ile engelli bir köpekle yürüyüş hızınız aynı olmuyor ama ne ben ne de Leo bunu önemsemedik. Böylelikle Melo da kendisini eksik hissetmedi ve bizim yürüyüş hızımıza alıştı. 
Hiçbir olumsuz yanı yok anlayacağınız tek olumsuz yanı çabuk yoruluyor ve sık sık dinlenme ihtiyacı hissediyor bizde hep beraber dinlenip tekrar devam ediyoruz. Melo ya söylediğim en büyük yalanda burada zaten “az kaldı oğlum, haydi” diyorum, kalkıp seke seke yürümeye devam ediyor.

Hayır komutunu öğrendi. Otur, yat ve pati vermeyi öğrendi ama tek bacağı olmadığı için tek pati verebiliyor. 

Yuvana git, kapıyı aç, mamanı ye gibi her gün ister istemez tekrarladığım komutları da öğrendi.
- Engelli köpek sahiplenilmesi konusundaki düşünceleriniz nelerdir? 
Hem engelli hem de engelsiz köpek sahibiyim. 
Her ikisinin de bakımı özen ve ihtimam istiyor ama Melo engelli diye düşünüp asla özel ilgili davranmadım. 
Çoğu zaman Leo ve ben bu durumu unuttuk bile. 
Bu yüzden Melo da bunun farkında değil sanırım.
Elbette ki her hayvansever, sağlıklı ve engelleri olmayan bir canlı sahiplenmek ister.
Mesela; sokakta yürürken, çoğu insan oğluma acıyarak bakıyor. 
Biliyorsunuz ki bir köpek için bunun önemi yoktur.
Evcil hayvan sahiplenmek isteyenlerin asla bu duruma bakıpta, engelli diye bir hayvanı sahiplenmekten vazgeçmemesini ve onlara da bir şans verip yuvalarını açmalarını tavsiye ediyorum ve diliyorum.
- Teşekkür ederiz. Güzel bir röportaj oldu. Sizin gibi duyarlı hayvan severler bulmak gerçekten zor. Sizi tebrik ederiz. Kolaylıklar diliyoruz.