Dikkat:
Bu bir isyandır. =)
Fonda Halil Sezai açarak okuyabilirsiniz makalemi.
Çünkü makalemde fazla hayvanseverlerden,
hayvan sevmeyenlere kadar herkes olacak.
kedilerle çok haşır neşir olmamama rağmen her gün onlara
mama ve su veren biri olarak, kuşlar için yükseklere buğday serperek,
kürk giymeyerek, eve giren haşereleri terlikle ezmeyerek peçeteyi
sarıp dışarıya atarak, örümceklere saygı duyarak kızıyorum.!
Şimdi her şeyin fazlası zarar deriz ya evet aynen böyle
mesela fazla hayvan severler var. Hatta öyle çok seviyorlar ki
hayvan haklarını savunanlarla bile kavga etmeye hazırlar.
Komik değil mi? Aynı amaç için savaşıyoruz ama
onlar bizlerle bile münakaşadalar.
Geçenlerde yaşadım üst üste...
Altı üstü kısırlaştırmayı öğretecek öyle bir giriyor ki olaya
sanki karşısındakini gebertecek. Halbuki anlatsa kısırlaştırmanın
faydalarını, daha uzlaşmacı olsa?
Yok. Bütün hıncını ondan alıyor.
Dedim ki daha sakin olalım; daha eğitici davranalım. Belki bilmiyor...
Yok, olamayız diyerek bana sataşmaya başladı.
Gülerek uzaklaştım. Cemre dedim " Sen işine bak.! "
Sen anlat kısırlaştırmanın faydasını, hiç bir hayvansevere ihtiyacım yok.
Grup olmaya, forum olmaya, sayfa olmaya, dernek olmaya ihtiyacım yok.
Güya hayvan sever bunlar işte...
Amaç aynı ama herkes birbiri ile rakip olmuş.
Kim daha çok kedi köpek yuvalandıracak yarışı.!
Sen istediğin kadar kedi köpeğe mama yedir, fotoğraflamadan kimse inanmaz.
İlla çekip koyacaksın bak ben bugün bunu doyurdum.
Başka türlü inanmazlar. Gönül işidir bu ama inanmazlar...
İnandırmak zorunda olmama olayı ayrı bir şey ama
dillerine düşmeye gör. Kötüsün sen artık kötü. =)
Kendisinin üretici geçmişi değil senin sahip olduğun saf ırk önemlidir.
" Aaa hayvan severim diyor, golden bakıyor." derler.
İçten içe rakipler işte.!
En iyisini onlar bilirler. Halbuki dozunda yapmalı, insanlıktan uzaklaşmadan...
Bir de öyle işler var ki sahte fotoğraflarla yuva arayanlar,
sahiplenmek isteyenleri kandıranlar...
Hayvan sevenlerden devam edelim ya da hayvanını sevenden;
bu zihniyet başka bir makale konusudur.
Vicdanın kalbinin bir yerinde sıkışıp kalmış halidir.
Artan yemeğini dahi esirgeyen hayvan sever milletiz biz.
Anca anca oturan HAYTAP temalı kampanyalar birazcık işe yarasa
da hala koyduğumuz suyu tazelemek konusunda kıt davranıyoruz.
Evinde baktığın, milyonlar basıp aldığın saf kan köpüşünü
ya da kedini el üstünde tutarak hayvan sever olunmuyor canım.
Aldığın mamadan bir avuçta sokağa koyarsan emin ol vicdanın daha huzurlu olacak.
Hayvan sevmeyenlere ne demeli?
Mahallenin ortasında " Ben köpek sevmiyom " diye bağırana,
eziyet edene, tecavüz edene, kulağını kuyruğunu kesene,
tüylerini canlı canlı yolana, kuru ekmek verip
bir odaya hapsedene, halıyı koltuğu kemirdi diye dövene,
tuvalet eğitimi vermeyip çiş kaçırdı diye sövene?
Hiç bir şey demeyeceksin, aynısını ona
uygulayacaksın aslında da neyseeee...
Bir de Allah'ın yarattığını beğenmeyenler var.
Hani belli bir inanca aşırı bağlı olanlar. Herkesin inancı kendine evet
ama bana ters gelen, Allah'ın yarattığı cana nasıl pislik gözüyle bakarsın?
Yatağına al diyen yok ama yolda yürürken de nefret etme.!
Yaz aylarında bir teyzenin dilinden dökülenler;
" HER ŞEYİ YASAKLADILAR BİR ŞU KÖPEKLERİ YASAKLAMADILAR."
Teyze köpeği sigara ile eş tutuyor. Yasaklansın istiyor.
Örtüsü umrumda değil. O teyze o an benim köpeğime ölsün dedi.
Yok olsun dedi. Yasaklansın dedi. Ne bileyim sokakta dolaşmasın dedi.
İstediği barınağa kapatılmasıydı. Sonra da ölmesi...
Suçlu sadece o mu? Hayır biz hayvan sahipleri de suçluyuz.
Sokağın ortasına tuvaletini yaptıran ve sonra bir poşetle
almaktan aciz olan köpek sahipleri olarak suçlu çok...
Ama sonucu ölmelerini istemeleri olamaz.!!!
Bu kadar nefret ettiren neydi acaba o teyzeye?
Doğayı da sevmezler. Yağmur yağar suçlu,
güneş açar suçlu. Abartmıyorum inanın.!
Var böyle insanlar...
Demiştim bu bir isyan diye =)
Son zamanlarda sessizlik var. Yasa kabul oluyormuş gibi ama
düzeltilen şeylerde oluyor şükürler olsun.
Kabahatler kanunundan ceza kanununa geçiş başladı.
Ama insanların vicdanlarına inemeyeceğimiz için suçlar devam edecek.
Fazla hayvan sevenler, hunharca ve kayıtsızca üretenler, diplomasızlar,
başkasının üstünden reklam yapmaya çalışanlar oldukça düzelemeyiz biz.
Kişisel olarak yaptığım, savunduğum, bildiğim şudur;
* Her gün bir kap su bir kap mama koy.
* Diplomalı ve belgeli iş yap.
* İnsanlığından ödün verme.
* Anlayabilecek olanla tartış.
* Dozunda hayvan sever ol.
* Bireysel çalış / Üye olma.
* Saf kan - Melez ayırma.
* Saf kan - Melez ayırma.
* Bolca oku - İzle.
Sahip olduğum hayvanları ırk özelliklerinin gerektirdiği
şekilde yetiştirmek benim asli görevimdir.
Okuduğum okulumdan sonra kendi çizdiğim yolda yapılan
eleştirilerin beni olgunlaştıracak kısımlarını alarak ilerleyeceğim.
Nasıl hayvan severseniz sevin. Ama dozunda.!