14 Ocak 2016 Perşembe

Golden Retriever Bakımı Kolay mıdır?

Olayın Golden Retriever bakmak, Rottweiler sahibi olmak ya da bir Çoban Köpeği beslemekten çok; önce bir hayvan sonra bir köpek sonra Retriever sonra Golden ve en son Kont ya da Likya'yı yetiştirmek olduğunu belirtmek isterim.


Takipçilerimden gelen "Golden Retriever bakımı zor mudur?" sorusuna cevap vermek için bu satırları yazıyorum. Evet kabul etmeliyim ki onlar Golden Retriever ırkına mensup şirin köpekler. Yaaa köpek demeyi bile öyle sevmiyorum ki köpüş onlar, peluş dostlarım, kuyruklu sırdaşlarım, tüylü evlatlarım. Biri Kont diğeri Likya işte... Dur. Dur.! Köpüş, Köpek, Hayvan... Tıpkı bize dayatıldığı gibi... Neyse...

Ülkemizde köpüş sahibi olmak ile -1 e geçersiniz. Her ortamda sadece hayvanseverler ile anlaşabilirsiniz. Zaten o sevgi mertebesine eriştiğinizde diğerleri umrunuzda olmuyor. Bu durumda gerçekten hayvan sahibi, köpüş sahibi olmak istediğinizi iyi değerlendirin. Ister Great Danua ister Samoyed ister Miniature pinscher sahibi olun, fark etmez. Köpüş köpüştür. Evcil hayatta; her biri tüy döker, her biri ısırabilir, her biri havlayabilir, her biri eğitim gerektirir. Hiç biri hayatı boyunca yemek vb ihtiyaçlarını insansız gideremez. 

Bu makalemde elbette yine tecrübe ettiğim şeyi yazacağım. Ama ortalama 5 seneyi aşan minik deneyimlerim ile diğer ırklar arasında da mukayese yapabilecek kadar fikrim olduğuna inanıyorum. 
Başlangıçta internette hemen hemen her sitede yazıyor ki; 
Golden Retriever = Çok yemek, çok oyun, çok egzersiz, çok tüy ve çok sevgi demektir. Der. Doğru.! Sadece bir kaç dakika benim tümünü çifte yaşadığımı hayal eder misiniz :))) Hı hı eğlenceli ;) 
 Bu şirin kuyrukluları yaş be yaş ve mevsim mevsim yazacağım. Çünkü insan Aralık-Ocak aylarında; 4-5 aylık eğitimsiz, diş değiştiren, enerjik bir çocuk ile sınanınca anlıyor ki bu iş zor.! 

Kont'a sahip olduktan sonraki 20 gün içinde Corona Virüs adlı viral hastalığa yakalanıp yendiğimizi artık herkes biliyor. Bunu geçiyorum, sağlıklı anlardan itibaren yeniden doğduk;

2010 yılının Aralık ayında Kont(4 ay) henüz yavru, ben(20 yaş) henüz kara cahil iken sabah 5.30 da kalkıyorduk. Dakikalarca ihtiyaç için dolaşıp, çılgınca enerji atmak için top oynuyorduk. Sonra dönüp mama yiyip tekrar uyuyorduk. Açıktan okuduğum için rahatlıkla gün içinde ilgileniyordum. Yağmurlar çamurlar eşliğinde ortalama 2 saatte bir 4.kat apartman dairesinden iniyorduk koşup oynayıp geri çıkıyorduk. Bu böylece ortalama 2 ay sürdü ve sonra zamanla (yağmurlar, soğuk havalar pik seviyeden bahar havasına geçişe başladı.) Kont adam tuvalet eğitimini tamamladı ve ben hızlıca köpüşler konusunda kendimi eğittim.

Bu enerjik ve genç evlat ile apartmanda zor olacağını anlamamız çok sürmedi. 
Bahçeli ev arayışımız ile ailecek köpek bakımına kendimizi adamamız bir anda sürüyordu. Ailecek olması bana büyük destekti tek başıma imkansızdı. Hatta zaman içinde bunu meslek edineceğimi aklıma kazıdım ve 2. bir köpüşe sahip olup olamama sorumluluğu arifesinde okul ve meslek için gerekeni yaptım.

Bu süreçler hiçte kolay geçmedi maddi olarak onlar için yaptıklarımı sık sık belirtiyorum ki bilin; Bu iş ucuza, bedavaya yapılmıyor.
Nasıl ki çocuk yetiştirirken onlarca masraf çıkıyor. Köpüş bakımı da farksız. Hatta zor diğer yanı da onların sağlık sigortası yok.!

Golden Retriever ırkı enerji bakımından beni yoruyordu hele ki büyüdükçe; komut alması artıyor ama ergenliği kontrol altına alınmaz hale geliyordu. Gün içinde ortalama 3-4 saat ergen bir köpüşe zaman ayırmam şarttı.
Öğrendiklerim karşısında aldığımız karar; erkek bir köpüşün enerjisinin yanına ancak başka bir köpüş denge getirirdi. Bahçe de buna müsaitti. Likya benim denge unsurum, en iyi kararım benim... Kont ile yaptığım bütün hataların en güzel en olumlu dersi Likya... Böylece taramam, yıkamam, mama almam, dişlerini fırçalamam, aşı yaptırmam, gezdirmem, komut vermem, masaj yapmam gereken 2 çocuk olacaktı ama sevgide iki kattı ve Likya dengeydi. Kont'u yoran hatta adam eden karekter Likya'ydı.

Ha Likya eğitimli mi geldi? Yoo, ben eğitimliydim.! 
Hatta aksine Likya'mın biraz inatçı yanları vardı.
" İki tane zor mu olacak ya?" dediğim her kısa anı;
" Yoo yoo iyi ki de iki tane." dediğim uzun anlara çevirecek kadar anlayışlı ve hızlı öğrenen bir zihindi Likya'daki...
Zaman Kont'a, Likya'ya ve en çok bana bir sürü şey katıyordu.
Onlar büyüdükçe enerjileri dengeleniyor, hayatıma düzen katıyorlardı. Okul bitti, mesleğimi icra etmeye başladım günde 3-4 saat yerine bahçeli evin avantajı ile günde 1-2 saat ilgi yeter oldu çocuklarıma. Kaşla gözle anlaşır olduk ki konuşarak komut vermek gereksizleşti.

Keşke onlara ırklarının yeteneklerini daha çok yaşayabilecekleri bir ömür sağlayabilseydim ama günümüz şartlarında çılgınca evcilleştirmişken zor. 
Meselaaa bir köpüş zihniyle düşünelim;
" - Kuru mama da neyin nesiymiş? Taze et mi?
- Tasma? Kolye gibi mi?
- Press kemik kemirmek? Nasıl yani ağaç dalı gibi mi?
- Aşı mııı? Kuduz aşısı yeter ya, 3 ayda bir parazit hapı ense damlası da neymiş? Sahibime para tuzağııı... Ot yer kusarım ben parazitiii.
- Koşu bandıııı??? Arabaya mı binicezzz yoo, olamaz.! Zemin kontrolüm dışında hareket ediyooor, aman tanrımmm. 
- Koltuklarda topraktan rahatmış." diyorlar.
Peki yaaa kısırlaştırmakkk? Yok artık sonsuz üreyebilirler elbette, 
hem de sadece mevsimlerin sıcaklığına göree...
Ya tabii her şey evcilleşsin ama üremelerine engel olamayız doğalarına aykırııııı.!!!
Yapmayın.!
Kuru mama yiyen, tasmasız gezmeyen, koltuklarımızda yatan, aşılarını düzenli olmak zorunda olan, arabalarımıza binip, koşu bandında enerji atan, traş yaptırdığınız yapay kemik kemiren ister golden retriever ister bambaşka bir ırk hiç bir köpüşün üreme ihtiyacı vahşi yaşamdaki gibi zorunlu bir ihtiyaç değildir.

Doğal yaşamda bunların hiç biri yok.! Çok net yok.
Birazcık animal planet, nat geo wild vb kanallar izlerseniz aslının ne kadar farklı olduğu orta da; saatlerce koşup zar zor avlanan dişi yemeğini erkeğe getirir, erkek   kalanı dişiye bırakır, kemiklerini kıkırdaklarına kadar kemirir bırakırlar. (Günün kalanı dinlenerek geçer.) Dişi emen bebeklerini sütü ile ya da daha büyük bebeklerini kalan eti kusarak besler. Hızlı olan kazanır yani büyür. Doğan 5 yavrudan 3 ü ancak yetişkin olur. Vahşi yaşam sorunlarla ve avcılarla doludur.
Kısaca günümüzde bunların hiç birini yaşamayan köpüşlerimize üresin, kemik ile beslensin, bahçede yatsın üşümez diyemezsiniz.
Bir köpüş sahiplendiyseniz (ırkı önemsiz) egzersiz, beslenme, barınma, üreme kontrolü ve aşı-sağlık ihtiyaçlarını üstlenmek zorundasınız.

Kısırlaştırmaya değinme sebebim; ülkemizde Golden Retriever sahibi olmanın özel bir sorunluluk taşıdığını belirtmekti. Çünkü egzersiz ihtiyacı bu kadar yüksek bir ırkın Türkiye'de son 10 yılda üretimi en çok yapılan ırklardan biri olması ironiktir.

Tüm köpüşler ve kediler kesinlikle kontrol altında üremeli ve büyümeliler. Kayıtlı, chipli, şecereli ırklara yönelirseniz " sokak köpeği / kedisi " sıfatının yok olmasına destek olursunuz.!