14 Aralık 2011 Çarşamba

Yürüyüşlerinde O Kötü Bakışlara Maruz Kalan Tüm Dostlarımıza Gelsin.

Aydınlılar bilir Adnan Menderes Bulvarını... 
Zaten Aydın' ın tek geniş caddesidir. Genci - yaşlısı, 
çalışanı - işsizi, koşanı - duranı herkes bulvarı kullanır. 
O günkü işim gereği önce Likya ile yaklaşık iki saat sonra da 
Kont ile bulvarda yürümem gerekti. Biliyorsunuz ki aramızda köpeklere çok 
farklı gözle bakan insanlar dolu. Farklı bakıştan kastım 
"Çek şu köpeğini!" diye bakan gözlere ait bedenler. 

Yürüyüş konusunda 4 aylık yaştan beri her gün 5'er - 10'ar dakika 
ayırarak temel itaat ve yürüyüş eğitimini tamamladığım kızım Likya ile çıktık. 
Yavrum minicik bir şey, fiti fiti yürüyor. Yürüyüş eğitimini bahçede t
amamladığımızdan kalabalık ortamlarla anca tanışıyoruz. 
Dolayısıyla insanlardan korkuyor :) ama insanlarda ondan... 
Bu Likya' dan korkan insanları dört gruba ayrımak istiyorum;
  • 1. Grupta yanında ebeveyni olmayan 10 yaş altı çocuklar,
  • 2. Grupta yanında ebeveyni olan 10 yaş altı çocuklar ve bebekler, 
  • 3. Grupta 10 - 30 yaş arası gençler ve 
  • 4. Grupta 30 yaş üstü erişkin insanlar. 

1. Gruptaki çocuklar korkusuzca Likya' ya  yaklaşıyorlar ve çılgınca sevip okşuyorlar. 
* Bu gruba karşı benim yaklaşımım ise; onları tebrik etmek oluyor, 
dahada cesaretlendiriyorum çocukları çünkü tertemizler 
doğru bir sevgiyle büyümelerini çok isterim.

2. Gruptakilerle sadece göz göze gelebiliyoruz 'uzak dur' dercesine 
korkarak bulvardaki vitrinlere yapışıyorlar ve 
çocuklarını bir hışımla kenara çekiyorlar...
* Bu gruba karşı benim yaklaşımım ise; asıl o sizden korkuyor şeklinde oluyor. 
Ben de 20 yaşıma kadar köpek korkusuyla büyütüldüm ama 
geçen her günüme yazık olmuş. Önce anneleri bilinçlendirmek lazım sanırım. 

3. Gruptaki ey gençlik!  Kiminiz Likya' ya sadece sevgiyle bakıyorsunuz. 
Kiminiz arkadaşınızın arkasına saklanıyorsunuz :) inanın çok komik 
oluyorsunuz beni en çok eğlendiren grup bu grup :))
* Bu gruba hiç bir yaklaşımım yok umarım doğru yolu kısa zamanda bulursunuz.

4. Gruptakiler ise direk fikirleriyle ortada... 
Hatta bir tane adamın minnacık Likya' ma bakıp sorduğu soru şu; " Isırır mı? "
* Ben zaten tasmayla gezdiriyorum üstelik kızcağızım dibimden 
yürüyor sanki sana doğru yöneldi? Sanki sana diş gösterdi, hırladı? 
Masumca umru sende olmayan bir can seni neden ısırsın a be adam?
* Hele o teyzeler... Aklamışım, paklamışım, taramışım, 
süslemişim öyle çıkarmışım dışarı, bakışlarınızdaki 'pis' ifadenizi çözemiyorum?

Likya ile geçen bu ilginç yürüyüş sonrası yine yürüyüş eğitimi olan Kont ile çıkışım ise;

Yoldaki insanların hali deprem esnasında toprakta 
yarıklar oluşması gibi oluyor :) Biz yürüyüdükçe insanlar 
sağa sola ayrılıyor, önümüzü açıveriyorlar.

Duvarlara yaslanıp geçmemizi bekleyen koskoca insanlar, 
sevgilisinin montuna saklanan kızlar, yanındaki arkadaşına 
Kont' u göstererek 
" Bu ne lan?" 
" Kangal mı o?"  
" Şuna bak amma besili." 
diyenler, çocuklarının elinden 
tutup yine hışımla kenara çeken anneler 
ama onları bir gram takmayan asil oğlum :)

Tamam biliyorum heybetli bir çocuk oldu Kont ama pamuk 
gibi kalbi var insanlara karşı benim yüzümü hiç kara çıkarmayan 
oğlumla bulvarda yürüyebilmekten dolayı çok mutluyum.

Bize yanaşan herkese Kont' un sorun çıkarmadan kendisini 
sevdireceğini ısırma/saldırma huyunun olmayışını anlattığımda 
bir tek 10 yaş altı ebeveynsiz olan çocuklar anlıyor...  

Bilenler bilir Golden Retriever' lar birlikte yaşamaya, 
topluma rahatça karışmaya, her ortama rahatlıkla götürülebilecek ırklardır. 
Ama bilmeyenler için köpektir. 
Korkunçtur. Kaçılmalıdır / Acil uzaklaşılmalıdır. ISIRIR.!!!

Hayır... Sizi asıl ısıran köpek değil, sahibidir. 
Bilinçsiz köpek sahipleri yüzünden onlarla aynı kefeye konmak çok acı. 
Her ırk köpek pamuk gibi yetiştirilebilir. Yeter ki insan denen, 
bu doğayı / dengeyi bir tek kendisi için kurulmuş sanan varlık bilinçlensin.